Tıbbi Malpraktis
Tıbbi Malpraktis kurbanı birini temsil eden avukatsanız veya malpraktis ile suçlanman bir tıbbi ekibi veya doktoru temsil eden avukatsanız, kürsünün hangi tarafında oturursa oturunuz vakanızı güçlü kanıtlar ile destekleyecek bir doktordan uzman görüşünüze ihtiyacınız olacaktır.
Sizin yararınıza tanıklık edecek uzman görüşünün alınmasının çeşitli yararları vardır.
Herhangi bir tıbbi malpraktis davasında her iki tarafça çok sayıda tıbbi ve teknik terminoloji mahkeme sırasında ortaya konulacaktır, teknik terimleri açıklamak ve bu yolla hakim ve savcı ile olaya müdahil olan diğer hukukçulara konuyu anlaşılabilir kılmak bilirkişinin görevidir.
Bir sağlık çalışanının yanlış uygulanması sonucunda bir zararın oluştuğu yönde iddiası olan kişi yola çıkar iken alacağı Uzman Görüşü ile bu iddiasının doğru olup olmadığını gösterir ve hem savcılık aşamasında hemde hukuk mahkemelerinde boşa zaman harcamaz.
Yanlış bir tıbbi uygulama iddiası le karşılaşan bir hekim, yaptığı işin doğruluğunu mahkemeye alacağı uzman mütalaası ile sunması, daha sonraki bilirkişi raporlarını da olumlu yönden destekler.
Ülkemizde ne yazık ki, komplikasyon – malpraktis ayrımının tam olarak yapılamaması bazı hukuki durumlarda kişilerin zarar görmesine neden olur. Alınacak deneyimli kişilerden oluşacak Uzman mütalaası bu zararın oluşmasını en aza indirir.
Özellikle ölümle sonuçlanan durumlarda yapılan tedavi ile ölüm arasındaki ilişkinin ortaya konulması iyi bir uzman mütalaası ile olabilir.
Ülkemizde ne yazık ki sağlık sisteminden kaynaklanan istenmeyen durumlar sağlık çalışanlarına bir suç olarak geri dönebilmektedir. Alınacak uzman mütalaa raporu bu durumu ortaya koyarak sistem – hekim ayrımını yapabilir.
Bu ve bunun gibi durumların ortaya konulabilmesi için alınacak uzman mütalaası raporlarının mahkeme karşısında etkisinin güçlü olabilmesi için, alanında söz sahibi kişilerden oluşan ve mümkün ise kamu ve/ veya üniversite mensuplarından oluşturulması gerekmektedir.